Kadın erkek ayrımı yapmadan yılın her ayında rahatlıkla kullanılabilen parfümün kalıcı olması için birçok yöntem bulunmaktadır. Öncelikle “Parfüm nasıl kullanılmalı?” sorusuna verilecek ilk yanıt; parfüm sıkılacak yerin temiz ve kuru olması gerektiğidir. Çünkü parfüm kokusu ten ile karıştıktan sonra etkisini gösterir. Temiz ve kuru bölge parfüm kokusunu tam anlamıyla ortaya çıkaracaktır.
Kuru ve temiz bölgeye sıkılan parfümün tene uyum sağlaması da önemlidir. Kimi tenler parfümü uzun süre tutamazken, bazı tenler 24 saat boyunca kokuyu muhafaza edebilir. Yapılan araştırmalara göre banyo sonrası sıkılan parfüm daha kalıcı olmaktadır. Banyo sonrasında açık olan gözenekler parfüm parçacıklarını emerek, gün boyu hoş koku yayabilir. Bu da kalıcı parfüm kullanımını destekler.
Banyo sonrası ya da günlük kullanımda, parfümle birlikte ağır kokular (örneğin yoğun kokulu vücut kremleri ve jeller) kullanılmamalıdır. Parfüm kullanmanın püf noktaları arasında, parfümün sıkılması gereken belirli bölgeler de yer alır. Gözeneklere yerleşen parfüm parçacıkları, hareketle birlikte koku yayar.
Bu bölgeler ilk etapta kokuyu hapseder ve zamanla vücut ısısıyla birlikte dışarı salar. Böylece parfüm kalıcı olur ve ağırlaşmaz.
Parfüm sıkarken dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da parfümün kıyafetlere değil, doğrudan cilde uygulanmasıdır. Kıyafetler vücut kokusunu emdiği için parfümle karışarak kötü kokuya neden olabilir. Ayrıca kıyafetlere sıkılan parfümün kalıcılığı da oldukça düşüktür.
Vücut yağ oranı ve ten rengine göre koku seçimleri değişebilir. Cilt tipine uygun parfüm seçimi için dikkat edilmesi gerekenler:
Bu şekilde teninize en uygun parfümü seçmiş olursunuz. Doğru nota seçimiyle alınan bir parfüm, tende daha uzun süre kalıcı olur. Cilt tarafından kabul edilmeyen kokular, kalıcı parfümler olsa bile hızla uçup gidebilir. Bu nedenle uzun süreli parfüm kullanımında ten uyumu büyük önem taşır.